Bulaşıcı hastalıkların, insanlara mikroorganizmalar yoluyla bulaşan, bilhassa teneffüs yolu, temas, kan yoluyla bulaşabilen ya da besinler ağız yollu ile bulaşabilen, bilhassa mikroorganizmaların, bakterilerin, virüslerin, parazitlerin neden olduğu enfeksiyon hastalıkları olarak bilindiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doktor Gülay Kılıç, “Türkiye’de bulaşıcı hastalıkların sıklığı epeyce fazla. Okulların, kışlaların, hastanelerin, büyük ve kalabalık iş yerlerinin olduğu yerlerde bu üslup hastalıkların bulaşması daha kolaylaştı” diye konuştu.
“İLKBAHAR VE SONBAHAR’DA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF DÜŞÜYOR”
Mevsim geçişlerinin olduğu periyotlarda, bilhassa ilkbahar ve sonbahar devirlerinin bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü devirler olduğunu kaydeden Dr. Gülay Kılıç, “Hava geçişinin olması, sıcak havadan soğuk havaya geçmek biraz bağışıklık sisteminizi düşürüyor ve bu nedenle de bu biçim mikroorganizmalara bedenimiz biraz daha açık hale geliyor. Bilhassa polikliniklerimize, hastanelere soğuk algınlığı ve gribal semptomlarla gelen, ateş yüksekliği, öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı şikayetleriyle gelen pek çok hastamız oluyor. Aslında bunlar da teneffüs yoluyla ya da damlacık ve temas yoluyla şahıstan şahsa bulaşabilen enfeksiyon hastalıkları. Kalabalık yaşanan ortamlar, bilhassa okullar, büyük iş yerlerinde hapşırma, öksürme, tıksırma yoluyla bir şahıstan bir şahsa bulaşıyor. Bu biçimde örneğin bir sınıfta tek bir öğrenciyle başlayan grip birkaç gün içerisinde pek çok arkadaşına hastalık etkeni virüs-bakteri bulaşabiliyor. Bu şekil durumlarda dikkat etmek çok değerli. Bilhassa şahısların meskende dinlenmesi, ortamın sık sık havalandırılması, arkadaşlarından, küçük çocuklardan uzak durması önemli” dedi.
“KORUNMA YOLLARINDAN BİRİ AŞI OLMAK”
Bulaşıcı hastalıklarda en kıymetli korunma yolunun aşı yaptırmak olduğuna dikkat çeken Kılıç, şeker, astım, bronşit, böbrek, karaciğer, kanser hastaları ile yaşlı ve çocukların bu biçim bulaşıcı hastalıklarda biraz daha hassas olabildiklerini belirten Kılıç, “Bu yüzden de bu şahısların bulaşıcı hastalıklara karşı daha dikkatli olması ve kendilerini daha güzel müdafaası gerekiyor. Bu stil hastalıklarda en değerli korunma yollarından biri aşı olmak. Bilhassa de hem yaşlı şahıslar hem 5 yaş altı küçük çocuklarda bu şekil aşıların olması kişinin bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek, onların enfeksiyona biraz daha dirençli olmasına neden oluyor. Onun dışında bu devirlerde sağlıklı beslenme çok değerli. Bilhassa meyve, zerzevat, doğal eserlerle beslenmek bağışıklık sisteminizi artırabilir. Spor yapmak, idman yapmak, açık havaya çıkmak, âlâ uyku bağışıklık sistemini güçlendirebilir” diye konuştu.
“EL PAKLIĞINA DİKKAT”
Solunum yoluyla bulaşan hastalıkların yanı sıra bir de ağız yoluyla, pak suyun kullanılmadığı, ortak kullanılan tuvaletlerden geçen hastalıkların da olduğunu söyleyen Dr. Gülay Kılıç şunları söyledi:
“Örneğin ishallerde olduğu üzere. Bunlar da bilhassa küçük çocuklarda, okullarda tıpkı tuvaletlerin paylaşılması, tuvalet temizliğinin olmaması, tuvaletlerden sonra el yıkamama üzere nedenlerle bulaşabiliyor. Ya da çok fazla dışarıda yemek yiyen, çalışan beşerler, bilhassa yeterli temizlenmemiş besinler ya da bozulan besinlerin yenmesiyle bu şekil enfeksiyonlara yakalanabiliyorlar. Burada da sıvı alımı bozuluyor, bireylerin genel durumu kötüleşiyor, ateş yüksekliği, bulantı, kusma üzere şikayetlerle birlikte gelebiliyor. Biz bu biçimde de pek çok hastaya bazen hastanede yatarak tedavi vermek zorunda kalabiliyoruz. Bunlarda bilhassa korunma açısından kıymetli olan hastalıklar. Özelikle el yıkama, el paklığına çok dikkat etmek gerekiyor. Tuvaletten sonra, yemekten evvel, yemekten sonra el yıkama alışkanlığının ya da kapı kolu ortak kullanılan yerlerle temas sonrası ellerin su ve sabunla yıkanması, su ve sabun yoksa dezenfektanlı mendiller, değişik alkollü kolonyaların kullanılması bile mikroorganizmaların öldürülmesinde yararlı olabilir. Bunlara çok dikkat etmek lazım.”
