Psikolojik bir rahatsızlık olan Munchausen sendromu ismini, Alman muharrir Rudolf Erich Raspe’nin 1785 yılında yayınladığı, Baron Munchausen’in Rusya’daki harika seyahatleri ve uğraşlarının anlatıldığı kitabında yarattığı kurgusal bir Alman asilzadesi olan Baron Munchausen’den almıştır.
Katıldığı 1735-1739 Osmanlı-Rus-Avusturya Savaşı’nda yaşadıklarını etrafına abartılı bir formda anlatan Munchausen, kendini yaşananların merkezine koyan tutumuyla kısa müddette tüm kıssalarının yayılmasını sağladı.
Bir mühlet sonra palavra olduğu anlaşılan bu öyküler, Karl von Munchausen’i daha da ünlü yaptı ve kendi ismiyle anılacak bir sendromun literatüre girmesine yol açtı.
MUNCHAUSEN BY PROXY
Kişinin birçok vakit kendisine ziyan vermesine neden olabilecek Munchausen sendromunun diğerlerini, bilhassa çocukları, ilgilendiren daha tehlikeli bir boyutu vardır.
Munchausen by Proxy sendromu olarak anılan bu durumda, Munchausen sendromundaki farklı olarak, şahısların kendine yönelik bir ilgi gayreti değil, otoritesi altındaki şahıslara dikkat çekme uğraşı vardır. Bilhassa çocuklarının daima hasta olduğuna inanan ve bunun için doktor doktor dolaşan ebeveynler için kullanılan bir kişilik bozukluğudur. Bazen ebeveynlerin çocukları öldürmesiyle de sonuçlanabilir.
Bu sendrom, “tıbba meydan okuma” olarak da kıymetlendirilebilir.
